15 Ocak 2015 Perşembe

GARİP BİTKİLER VE ÖZELLİKLERİ

       




Bitkiler aleminden bahsetmişken ilginç bitkiler ve özellikleriyle sizleri buluşturmak istiyorum işte karşınızda garip bitkiler ve özellikleri:




Welwitschia Mirabilis: Dünyanın En Dirençli Bitkisi



Nambiya'nın Welwitschia Mirabilis bitkisi güzel görünmese de, onun eşsiz özellikte olduğu söylenmektedir. Bitki, yalnızca iki yaprak, güçlü bir sap ve kökten oluşmaktadır. İki yaprak, bilimkurgu filminden çıkmış bir hal alana kadar büyür. Sapı uzamak yerine kalınlaşır ve 2 metre yüksekliğe, 8 metre genişliğe ulaşır. Bu bitkinin hesaplanan ortalama ömrü 400 ila 1500 yıldır. Yağmur suyu almadan 5 yıl yaşayabilir. Welwitschia Mirabilis'in çiğ ya da pişmiş olarak çok lezzetli olduğu söylenmektedir. Genellikle acı yemeklerde kullanılan bitki "onyaga" (çölün soğanı) adını bu özelliğinden almaktadır.





Dionaea muscipula: Venüs Sinek Tuzağı




Venüs sinek tuzağı, eşi benzeri olmayan aktif ve etkili tuzakları ile etobur bitkiler arasında en ünlü olanıdır. Çok bilinen bir bitki olsa da, nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bitkinin iki açılır kapanır yaprağı ultra duyarlı tüylerle kaplıdır. Bu tüyler karıncadan eklembacaklılara kadar herşeyin varlığını algılar ve işte o anda yapraklar bir saniyeden kısa sürede kapanır. Venüs sinek tuzağı bu şekilde beslenmektedir.







Rafflesia Arnoldii: Dünyanın En Büyük Çiçeği




Sizi birden ünlü yapacak olsa da, evinizin yakınlarında olmasını istemeyeceğiniz egzotik ve nadir rastlanan bir bitki türü var; dünyanın en büyük çiçeği olan Rafflesia Arnoldii.
Kısa süre önce sütleğengiller ailesinin üyesi olarak katagorilendirilmiş olan bu bitki 90cm çapındadır ve 7 ila 11kg ağırlığındadır. Yağmur ormanlarındaki iklim koşullarına göre yaşadığında salgıladığı ağır ve kötü koku, bu bitkinin yakınına yaklaşmayı istememenize neden olur. Çürümüş et gibi koku yayan Rafflesia Arnoldii, bu nedenle anavatanı olan Endonezya'da "cest çiçeği" olarak nitelendirilmektedir. 
Açtığı çiçekler 3 gün ila bir hafta boyunca kalır. Saldığı koku polen yayan böcekleri kendisine çekmesini sağlar, böylece türlerin hayatta kalması sağlanmış olur.






Desmodium gyrans: Dans Eden Bitki




Darwin bu çiçeğe "Hedysarum" adını vermişti, modern botanikçiler ise "Desmodium gyrans" ya da "Codariocalyx motorius" diyor. Yapraklarının hareketleri semafor işaretleşmelerini andırmaktadır. Bu dans eden bitki türünün yetiştirilmesi çok kolaydır. Sulanan ve iyi bakılan Desmodium gyrans, güneşli bir günde dans edecektir.




Euphorbia obese: Beyzbol Topu Bitkisi




"Euphorbia obese" olarak bilinen beyzbol topu bitkisi Güney Afrika'nın Great Karoo bölgesine özgüdür. İlginç görünümlü bitki kendi anavatanında nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya olsa da, yetiştiriciliği yaygın bir şekilde yapılmaktadır.Botanik bahçeleri ve fidanlıklar türün yayılması amacıyla bitki yetiştiricileri arasında alışverişi sağlamak için çalışmaktadır.





Amorphophallus titanum: Leş Çiçeği




İnsandan uzun boylu olan Amorphophallus titanum, Endonezyalılar tarafından "titan arum" (leş çiçeği) olarak adlandırılmıştır. Dünyanın en büyük açmış çiçeğine sahip olan bitki çok zarif görünse de, yaydığı koku hayvan leşininkine benzemektedir.










Baobab: Şişe Ağaç




Baobab, anavatanı Madagaskar, Afrika ve Avustralya olan sekiz ağaç türünü içeren bitki familyasının genel adıdır. "Şişe ağacı" olarak da bilinen bitki türü hem şekil itibariyle şişeye benzemektedir, hem de içinde 300 litre su barındırmaktadır. Bu bitkinin 500 yıldan fazla ömrü olmasına şaşmamalı.







Dracaena cinnabari: Ejder Kanı Ağacı




Dracaena cinnabari, Socotra takım adalarına özgü bir ağaç türüdür. "Ejder kanı ağacı" ya da "Socotra ejder ağacı" olarak da bilinmektedir. Socotra'nın en çarpıcı bitkilerindenolan bu tür şemsiye şeklindedir, tuhaf bir görünüme sahiptir. İlk kez 1882 yılında Isaac Bayley Balfour tarafından keşfedilmiştir. Eski zamanda insanlar kırmızı ağaç özsuyunu ilaç ya da boya olarak kullanmışlardır.





Mimosa pudica: Küstüm Çiçeği




Mimosa pudica (pudica, "utangaç" anlamındadır), yani küstüm çiçeği, diğer bitkilerden çok farklı bir özelliğe sahiptir. Dokunulduğunda ya da sallanıldığında yapraklar birbirlerine birleşerek kapanır. Böylece çiçek küsmüş olur. Bir iki dakika içerisinde ise yeniden açılırlar. Güney Amerika ve Orta Amerika'ya özgü olan küstüm çiçeği günümüzde pantropik bir bitkidir. Bir çiçeğin duyguları olduğunu kim bilebilir?







Selaginella lepidophylla: Yeniden Dirilme Bitkisi




"Erika'nın gülü" olarak da bilinen Selaginella lepidophylla, neredeyse hiç suya ihtiyaç duymadan yaşaması ile ünlü bir çöl bitkisidir. Kurak iklimde gövdesi birleşerek bir top şeklini alır, nemli yerlerde ise top şeklinden çıkarak kendini salar. Selaginella lepidophylla, Chihuahuan Çölü'ne özgü bir bitkidir.









(     Bu bilgiler şuradan alınmıştır :      http://www.enteresan.com/haber/dunyanin-en-garip-10-bitki-turu.70u.4.1.html      )
 

BİTKİSEL İLAÇLAR VE FAYDALARI

   





          Dünya üzerinde birçok bitki vardır ve bu bitkiler geçmiş zamanlarda ilaç vazifesi de görmüştür. Çeşitli bitkiler çeşitli etkiler göstermiştir. İnsanlar deneme yanılma yoluyla bu etkileri gözlemlemiştir. Şimdi ise genel olarak bitkiler ve faydalarını göreceğiz. 







Abdestbozanotu (pimpinella saxisfrage) : Gülgillerden; siyah ve yeşil boya çıkartılan bir bitkidir. Rutubetli yerlerde yetişir. Boyu 70 santimetre kadardır. Kökü akıcıdır.

Faydası : Mideyi kuvvetlendirir. Göğüs ağrılarını dindirir. Ateşi düşürür. Boğmaca, öksürük ve baş ağrılarını keser. Vücuda dinçlik verir. Balgam ve ter söker. Burun kanamalarını keser. Bademcik şişlerini indirir. Mide yanması ve bağırsak gazlarını giderir. Çıbanın olgunlaşmasına yardım eder




Acıağaç (kuvasya ağacı) : Sedefotugillerden; 2-3 metre boyunda küçük bir bitkidir. İnce kabuklarının üzerinde sarı benekler vardır. Çiçekleri kırmızıdır. Sıcak ülkelerde yetişir. Bu ülkelerde acı ağaç kabuklarından yapılan kaplardan su içenlerin kuvvetleneceğine inanılır. Hekimlikte; kökü, kabuğu ve odunu kullanılır. Etkili maddesi 'Quassine'dir. Çok acıdır.

Faydası : İştah açar, hazmı kolaylaştırır. Ateşi düşürür. Tükürük ifrazatını arttırır. Mide, bağırsak, karaciğer ve böbreklerin çalışmasını düzenler. Böbrek sancılarını keser, taşların düşürülmesine yardımcı olur. Bağırsak kurtlarını döker. Kanamaları durdurur. Haşarat kaçırıcı olarak da kullanılır. Fazla kullanılacak olursa; baş dönmesi, mide bulantısı ve kusma yapar



Akhuşağacı (kayınağacı) : Kayıngillerden; nemli topraklarda yetişen bir ağaçtır. Meyveleri küçüktür. Yaprakları ilkbahar aylarında toplanıp kurutulur.

Faydası : İdrar söktürür. Vücutta biriken suyu boşaltır. Böbreklerin düzenli çalışmasını sağlar. Şişmanlamayı önler. Romatizma ağrılarını dinlendirir. Ayak kokularını keser. Saçları gürleştirir, kepekleri yok eder. Cilt hastalıklarını tedavi eder. Kalp kifayetsizliğinin sebep olduğu idrar tutukluğunu giderir. Vücutta biriken tuzu atar. Üremi ve albüminde faydalıdır





Badem (prunus amygdalus) : Gülgillerden bir çeşit ağacın yemişidir. Meyvesi ancak çağla halindeyken yenir. Olgunlaştıktan sonra, sert kabukla kaplı olan içi yenir. Hekimlikte kullanılan kısmı da burasıdır. Başlıca 2 çeşidi vardır.
- Acıbadem
- Tatlıbadem

Faydası : Badem, bedeni ve zihni yorgunluğu giderir. Hamilelerin zayıf düşmemesini sağlar. Sütle içilirse mideyi kuvvetlendirir. Kabızlığı giderir. Nekahat devresini kısaltır. Böbrek mesane ve tenasül yollarındaki iltihapları giderir. Baş ağrısı, karaciğer ve böbrek ağrılarını hafifletir. Bronşit, boğaz ağrısı, anjin, boğaz yanması ve akciğer hastalıklarında faydalıdır.
Bademyağı kabızlığı giderir. Egzama ve kaşıntıların verdiği rahatsızlıkları azaltır. Böbrek ve mesane taşlarının düşürülmesine yardım eder. Kulak ağrılarını dindirir. Yumurtayla karıştırılıp da, basur memelerine sürülecek olursa, ağrı ve yanmaları giderir




Çilek (kocayemiş) : Gülgillerden sapları sürüngen, çiçekleri beyaz bir bitkidir. Yemişi pembe renkli olup, kokuludur. Birçok çeşidi vardır.

Faydası : Vücudu kuvvetlendirir. Hasta olmayı önler. İdrar söktürür ve karında biriken suyu boşaltır. Böbrek ve mesane hastalıklarının iyileşmesine yardımcı olur. Mide ve bağırsak tembelliğini giderir. Sinirleri kuvvetlendirir. Yüksek tansiyonu düşürür. Bağırsak kurtlarını döker. Safra ifrazatını arttırır ve safra taşlarının dökülmesine yardımcı olur. Karaciğer kifayetsizliğini ve şişliğini giderir. Ateşi düşürür. Dişdibi taşlarını eritir. Cilde tazelik ve güzellik verir. Damar sertliği, mafsal iltihabı, romatizma, ve nikriste de faydalıdır. Şeker hastaları da yiyebilir. Midesi zayıf olanlar suyunu içmelidir. Alerji yapabilir


Defne (laurus nobilis) : Defnegillerden yaprakları güzel kokulu ve yaz kış yeşil olan ağaçtır. Boyu 2 metre kadardır. Akdeniz kıyılarında yetişir. Meyveleri yuvarlaktır. Rengi siyahımtıraktır. Yapraklarından yeşil renkli bir yağ çıkarılır.

Faydası : Terletir, ateşi düşürür, vücuda rahatlık verir. İdrar ve adet söktürür. İştah açar, Hazmı kolaylaştırır. Sinir ağrılarını (nevralji) dindirir. Yağı bazı merhemlerle karıştırılır. Baharat olarak da kullanılır. Hamileler kullanmamalıdırlar.



Ebegümeci (hubbaz) : Ebegümecigillerden; çiçekleri ilaç, yaprakalrı da sebze olarak kullanılan ve genellikle tarla kenarlarında kendi kendine yetişen bir ottur. 20-70 cm. boyundadır. Yaprkalrı sarmaldır. Mayıs - Ağustos ayları arasında çiçek açar. Yaprak ve çiçeklerinde fazla miktarda müsilaj vardır. Yaprak ve çiçekleri kurutulmadan kullanılır.

Faydası : Göğsü yumuşatır, öksürüğü keser. Mide ve bağırsakların muntazam çalışmasını sağlar. Kabızlığı giderir. Mide bulantısı ve kusmaları önler. Ateşi düşürüp, vücuda rahatlık verir. Boğaz ve bademcik iltihaplarını giderir. Nezle, bronşit, nefes darlığı tedavisinde kullanılır. Lapası çıbanların olgunlaşmasını sağlar. Burun kanamasını durdurur. Dişeti hastalıklarını tedavi eder. Mide ağrısını keser. Burun tıkanıklığını giderir.



Fesleğen (reyhanotu) : Ballıbabagillerden; yaprakları güzel kokan bir çeşit süs bitkisidir. Akfesleğen, hindfesleğeni, yabanifesleğen, yerfesleğeni gibi çeşitleri vardır.

Faydası : Öksürüğü keser. Hazımsızlığı giderir. Baş dönmesini durdurur. Zafiyeti giderir. Arı sokmasında faydalıdır. Ağız yaralarını tedavi eder. Fesleğen kokusu; sivrisinek ve tahtakurusu gibi haşaratı kaçırır.







   (   Bu bilgiler şuradan alınmıştır:  http://www.herbalistatabay.com/bitki_a.htm  )

BİTKİLERİN BİYOLOJİK ÖNEMİ VE İNSAN SAĞLIĞIYLA İLİŞKİSİ






           Bitkiler Alemini, bu büyük içerikli konuyu anlatımımız burada sona ermiştir.Şimdi sırada Bitkisel İlaçlar ve Faydaları var. Ama Bitkiler Alemi ile ilgili son bir bilgi vermek istiyorum. 






        Bitkilerin Biyolojik Önemi ve İnsan Sağlığıyla İlişkisi




Bitkiler dünyadaki tüm canlıların ihtiyacı olan besinleri fotosentezle üretirler. Bu besin üretme olayı sırasında atmosferin havasını temizlerler çünkü karbon dioksit kullanıp oksijen açığa çıkarırlar. Önemli bir besin olan balın yapısına katılan bal özü, bal şebnemi, meyve özsuları, çiçek tozu(polen), uçucu yağlar bitkilerden elde edilmektedir. Beslenme ve bazı sanayi dallarında önemli olan yağ; zeytin, ayçiçeği, pamuk, susam vb. yağ bitkilerden elde edilir.

Bitkiler doğadaki birçok zehirli maddeyi kendi bünyelerinde depolayarak doğal ortamın temiz kalmasını sağlarlar. Karayosunları ve diğer bitkilerden elde edilen birçok ilaç hastalıklarla mücadelede kullanılmaktadır.

Sanayide kağıt elde edilmesi, kereste yapılması, mobilya üretimi, çeşitli yemek yağlarının üretilmesi vb. birçok yerde kullanılmaktadır. Ayrıca selüloz sanayiinde kullanılır. En önemli selüloz kaynağı iğne yapraklı bitkilerdir.
Sonuç olarak bitkiler, doğal hayatın devamı için olmazsa olmaz canlılardır. İnsanoğlu bitkileri koruyarak aslında kendi geleceğini garanti altına almış olacaktır. Bitkilerin azalması veya yok olması, doğrudan doğruya insanın kendi yaşamını ilgilendirmektedir.

















DAMARLI TOHUMLU BİTKİLER (2)

             



                                     KAPALI TOHUMLULAR


           Bu konu başlığını iki ana dala ayırabiliriz.


           1-Tek Çenekli Bitkiler

           2- Çift Çenekli Bitkiler





  Bitkiler aleminin en geniş grubunu kapalı tohumlu bitkiler oluşturur. Dünyanın her tarafına     dağılmış 250.000'den fazla türü bulunan canlılardır. 
  Tohum taslakları ve tohumlarının etrafı kapalı olduğu için kapalı tohumlar adını alırlar.           Gerçek tohumları ve tohum taslakları vardır. Tohumlar bir meyve içine gizlenmiştir.    
  Kapalı tohumlu bitkiler, tohumundaki çenek sayısına göre ikiye ayrılırlar. 



     Not: Çenek(kotiledon), tohumlu bitki embriyosunun oluşturduğu ilk yapraktır.




a-) Tek Çenekli Bitkiler (Monokotiledon)

 
Çoğunlukla tek yıllık, otsu bitkilerdir.
 
Embriyolarında bir tane çenek bulunduran bitkilerdir. 
 
Yaprak damarları birbirine paraleldir.
 
Bu bitkilerde gerçek kazık kök yoktur.
 
Bütün kökler eşit kalınlıktadır (saçak kök).
 
İletim demetleri gövdede dağınık olarak bulunur ve kambiyum tabakaları yoktur.
 
Gövdelerinde kalınlaşmayı sağlayan büyüme dokusu bulunmaz.(Kambiyum tabakasının açıklamasıdır.)
 
Genellikle yaprakları ince, uzun, paralel damarlıdır.
⇒Örnek olarak mısır, buğday, arpa, pirinç, lale, soğan, pırasa ve palmiye verilebilir. 











b-)  Çift Çenekli Bitkiler (Dikotiledon)

 
Tek yıllık ya da çok yıllık çiçekli bitkilerdir.
 
Bazıları otsu, bazıları odunsu gövdelidir.
 
Gövdelerinde enine büyümeyi sağlayan büyüme dokusu bulunur.
 Yaprakları ağsı damarlıdır ve yapraklar gövdeye yaprak sapı ile bağlanır.
 Kökleri kazık kök yapısındadır ve bu kökten yan kökler çıkar.
 Embriyolarında iki çenek bulunur.
 Gövdelerinde iletim demetleri düzenli dizilmiştir. Çok yıllık olanlarda iletim demetlerinin arasında kambiyum tabakası bulunur.
⇒Örnek olarak güller, papatyalar, fasulye ve diğer baklagiller, yonca, elma, erik, armut ve birçok odunsu bitki örnek verilebilir. 










           (    Bu bilgi şuradan alınmıştır :       http://biyocal.tr.gg/Bitkiler.htm    )






4 Ocak 2015 Pazar

DAMARLI TOHUMLU BİTKİLER(1)

                 





                Damarlı tohumlu bitkileri iki ana başlık altında inceleyeceğiz.Bunlar:

                1-Açık tohumlular

               2 -Kapalı tohumlular


      DAMARLI TOHUMLU BİTKİLER

Gerçek kök, gövde ve yaprakları bulunan, tohum oluşturarak çoğalan çiçekli bitkilerdir. Eşeyli ya da eşeysiz üreyebilirler. Büyük bir kısmı karalarda yaşasa da sularda yaşayan türleri de vardır. Damarlı bitkiler tohum taslaklarının durumuna göre 2 gruba ayrılırlar.






1-Açık Tohumlu Bitkiler 


Tohumlarının etrafında kabuk bulundurmayan bitkilerdir. Gerçek çiçekleri yoktur ve tohum taslakları kozalak yapraklarının altında, açıkta bulunur. Çoğu türü kozalaklıdır. Yaprakları iğne şeklindedir ve her zaman yeşil kalan türlerden oluşurlar. Çoğusu iğne yapraklı ağaç ve çalılardan meydana gelir. Bu gruptaki bitkiler için örneklerimiz çam, ladin, köknar, sedir, servi, ardıç ve ginko olabilir





    Genel olarak:

Açık tohumlular:
Gerçek çiçek taşımazlar.
Kozalak adı verilen, basit yapılı bir çiçekleri vardır.
→Tohumları, çiçek yapraklarının altında bulunur.
→Ovaryum taşımadıklarından meyve oluşturmazlar.
→Genellikle iğne yapraklıdırlar.
Yaprak dökmeyen çok yıllık bitkilerdir.
→Otsu formları yoktur.
→Çift döllenme görülmez.
→Endosperm haploit (n) kromozom taşır.
Kambiyum taşırlar. (enine kalınlaşma görülür)
→İletim demetleri düzenlidir. (açık iletim demeti)
→Kazık kök taşırlar.
→Çok çeneklidirler.








(  Bu yazı şuradan alınmıştır:         http://biyocal.tr.gg/Bitkiler.htm  )

28 Ekim 2014 Salı

DAMARLI TOHUMSUZ BİTKİLER (BİTKİLER ALEMİ)




  DAMARLI TOHUMSUZ BİTKİLER









   Genel Özelliklerini Verecek Olursak:






   Bunlara damarlı sporlu bitkiler de denir.

   
   Tohum oluşturma özellikleri yoktur. Bunun yerine spor denilen üreme hücreleriyle çoğalırlar.

   Çoğalmalarında eşeyli üreme eşeysiz üremeyi takip eder(Metagenez).
   
   Ilık ve nemli bölgelerde yaşarlar.


   Rizom adı verilen toprak altı gövdelere sahiptirler.
      

   En önemli grupları eğrelti otları, at kuyrukları ve kibrit otlarıdır. 




                                  AT KUYRUĞU


At Kuyruğu Otu Bitkisi (Equisetum arvense): Daha çok nemli ve bataklık yerlerde yetişen, 50 cm.'ye kadar uzayabilen, çok yıllık, otsu bir bitkidir. Acı madde, saponin, tanen, silisik asit, çeşitli alkoloidler ve potasyum içerir.
At Kuyruğu Otunun Faydaları: Romatizma ve nıkris şikâyetlerini azaltır. Yaraların ve kesiklerin iyileşmesini hızlandırır. Kanı temizler. Sindirim sistemini güçlendirir. Vücut direncini arttırır. Saçı besler ve kepeği önler. Ağız ve bademcik iltihaplarında faydalıdır. Böbrekleri temizler ve böbreklerde oluşan kum ve taşları dökmeye yardımcı olur. Kronik öksürükte faydalıdır. İdrar ve balgam söktürücüdür.
At Kuyruğu Otu Bitkisi Nasıl Kullanılır? At Kuyruğu Bitkisinin toprak üstünde kalan kısımları kurutulup kaynatılmak suretiyle çay ve gargara olarak ya da haricen kullanılır. Pek çok faydalı etkiyi çay olarak içildiğinde gösterir. Ayrıca, Atkuyruğu suda kaynatıldıktan sonra elde edilen su, haricen egzama, sivilce, yara, çıban ve kıl dibi iltihaplarına karşı kullanılabilir. Bu su gargara olarak ise boğaz, bademcik ve dişeti iltihaplarına karşı faydalıdır.


 ( Bu yazı şuradan alınmıştır: http://tr.mydearbody.com/sifali-bitkiler/at-kuyrugu-otu-bitkisi.html )



                             EĞRELTİ OTLARI


Polypodipsida (eğreltiler) olarak bilinen kök, gövde ve yaprak kısımları olan, sporla üreyen, çiçeksiz, damarlı çok yıllık, otsu bitkiler sınıfı.
Eğrelti otları ya da kısa adıyla eğreltiler, genellikle kuş teleğine benzer parçalı yapraklarıyla tanınan çiçeksiz bitkilerdir. Sporlu bitkilerin Polypodiopsida (ya da Filicopsida) sınıfını oluşturan eğrelti otlarının, 10 000 kadar türü tanımlanmıştır. Yeryüzünde çok geniş bir dağılım gösteren bu türlerin çoğu nemli ve gölgeli yerleri sever. Kumlu toprakta yetişen, parlak ve gösterişli yaprakları olan eğrelti otları evlerde süs bitkisi olarak da yetiştirilir. Bazı bölgelerde yaprak ve kök sapları yenir. Bazı türleri tıpta bağırsak kurtlarını düşürmek için kullanılır.
Eğrelti otları, günümüzden yaklaşık 360-280 milyon yıl önce yeryüzüne egemen olmuş, en tipik kara bitkilerindendir. Yeryüzündeki kömür yataklarının oluşum kaynağı, büyük oranda bu büyük eğrelti otlarıdır.




                                  KİBRİT OTLARI




Kibrit Otu (Lycopodium clavatum): Ortalama 1 metreye kadar boylanabilen, çiçeksiz, otsu bir bitkidir. Sabit yağ, müsilaj, elma ve limon asitleri, şekerler ve çeşitli alkaloitler içerir.
Kibrit Otunun Faydaları ve Tıbbi Etkileri: Toz haline getirilen sporları yaraları kurutmakta etkilidir. Bebek pişiklerini iyileştirmeye yardımcı olur. İdrar söktürücü ve bağırsak spazmlarını çözücü etkilere sahiptir. Mesane iltihaplarını giderir. Romatizma ve gut şikayetlerine karşı faydalıdır. Kanama durdurucu etkileri ile gerek yaralanmalarda gerekse burun kanamalarında kanamayı durdurmaya yardımcı olur.
Kibrit Otu Nasıl Kullanılır? Kibrit otunun başakları kurutulduktan sonra sporları toz haline getirilerek kullanılır. Bitkinin kendisi zehirli olduğu için, sadece bitkinin zehir içermeyen sporları kullanılmalıdır.

          ( Bu yazı şuradan alınmıştır:    http://tr.mydearbody.com/sifali-bitkiler/kibrit-otu.html )









15 Ekim 2014 Çarşamba

TOHUMSUZ BİTKİLER (ÇİÇEKSİZ)

     



     TOHUMSUZ BİTKİLER

       







         İlk olarak Tohumsuz yani Sporlu(Çiçeksiz) bitkileri inceleyeceğiz.



 Damarsız Tohumsuz Bitkiler




•Bu bitkiler damarlılara oranla daha basit ve iletim demeti taşımayan bitkilerdir.




Gerçek kök, gövde ve yaprakları yoktur. 



Büyük bir kısmı sularda yaşar. Bu sayede su içindeki çözünmüş maddeler, direkt bütün hücrelerle temas halinde olduğu için madde alış verişi kolaylaşmış olur. 
⇒Bu bitki grubunda ciğer otları, boynuzlu ciğer otları ve kara yosunları yer alır. 


Ciğer otları çoğunlukla nemli topraklarda, kayalarda ve ağaç kütükleri üzerinde yaşar. Ciğer otları ince ve yapraksı yapılardan oluşur. Bu yapılar toprak yüzeyinden suyun alınmasını sağlar. Bunların üzerinde sperm ve yumurtanın üretildiği şemsiye benzeri yapılar gelişmiştir.










Boynuzlu ciğer otları görünüş olarak ciğer otlarına çok benzer. Bu bitkilerde nemin yüksek olduğu bölgelerde yaşar. Spor oluşturan yapıları boynuza benzetildiğinden boynuzlu ciğer otları diye bilinir.








Karayosunları bunların arasında en çok bildiğimizdir. Karayosunları topraktaki su ve minerali rizoit denilen ipliksi yapılarıyla alır. Eşeyli ve eşeysiz üremelerin birbirini takip etmesi ile ürer(Metagenez). Başlangıçta yeşil olan kara yosunları sporlarının olgunlaşmasıyla kahverengi olur. Kara yosunları ılıman ve tropik ormanlarda farklı türler bakımından yaygın olduğu için çeşitli hayvanlar için habitat oluşturur. Bazı kara yosunları ise çölde yaşamaya uyum sağlamıştır. 












       Genel bir görsel :





  Damarlı Tohumsuz Bitkiler



Bunlara damarlı sporlu bitkiler de denir.



Tohum oluşturma özellikleri yoktur. Bunun yerine spor denilen üreme hücreleriyle çoğalırlar. 



Çoğalmalarında eşeyli üreme eşeysiz üremeyi takip eder(Metagenez).



Ilık ve nemli bölgelerde yaşarlar. 



Rizom adı verilen toprak altı gövdelere saiptirler.

En önemli grupları eğrelti otları, at kuyrukları ve kibrit otlarıdır. 



At kuyrukları nemli bölgelerde ve bataklıklarda yetişir. Fırça şeklindeki görünümleri yüzünden at kuyruğu ismini almışlardır. 









Eğrelti otları da nemli yerlerde ve orman altlarında yetişirler.
Gövdeleri sürünücü ya da toprak altında olup, görünen kısımları yalnızca büyük yapraklarıdır.








Kibrit otlarının birçok türü ağaçların dallarında yaşayan tropik bölge bitkileridir.
Her üç grupta fotosentez yapabilir. 












NOT: Damarlı tohumsuz bitkiler yaklaşık 290-360 milyon yıl önce geniş ormanlık alanlar oluşturmuştur. Bu bölgeler zamanla suyla kaplanarak bataklıklara dönüşmüş, yer kabuğu hareketleri, ısı ve basıncın etkisiyle de kömür yatakları oluşmuştur.




            ( Bu yazı şuradan alınmıştır:      http://biyocal.tr.gg/Bitkiler.htm  )